2000’lerde sayılı şirketin sahip olduğu geleneksel ERP uygulamaları, günümüzde pek çok şirketin rekabetçi piyasalarda bulunabilmesi için bir zorunluluk haline gelmiştir. Son yıllarda bilişim dünyasında pazar talebini dengeleyebilmek için geliştirilen irili ufaklı ERP uygulamaları bu alanda kalabalığı oluşmuştur. Yakın geçmişte oturmuş bir ERP uygulamasına sahip olan SAP ise ürünleri üzerine çok ciddi yatırımlar yaparak kendini geleceğe hazırladı ve S/4 HANA ile yeni nesil bir ERP çözümünü ortaya çıkardı. Bu yazıda on yıllık danışmanlık hayatımda deneyimleme fırsatı bulduğum bu yolculuğun önemli noktalarından bahsedeceğim.
Yolculuğun ilk adımı 2011 yılında, ERP uygulamasının HANA veri tabanında kullanılabilir hale gelmesiyle başlıyor. Önceki veri tabanları (Oracle, MSSQL, vs.) üzerinde çalışan SAP ERP uygulamaları yoğun veri akışıyla birlikte yıllandığında ciddi performans problemleriyle karşılaşılıyordu. Sistemleri daha sağlıklı yaşatmak adına yapılan arşivlemeler ve disk alanını genişletme çabaları da performans sorunlarını tam olarak çözemiyordu. Böyle bir günde yapılan veri tabanındaki bu büyük devrim SAP için bir dönüm noktasıydı.
HANA bellekte veri tutabilen ve sütun odaklı çalışabilen bir veri tabanıdır. HANA sertifikalı yani yüksek maliyetli bu yeni sunuculardan tam verim alabilmek için ABAP geliştirmeleri bu veri tabanına uygun olarak düzenlenmelidir. Örneğin CDS adı verilen bellek üzerinde bulunan bilgi kümeleriyle veriye çok daha hızlı bir şekilde ulaşılabilir. Böylece SAP ERP uygulamasındaki performans sorununu güzel ve yeni bir altyapı ile çözmüş oldu.
Yolculuğun ikinci adımı 2013 yılında, mobil çağın ve farklı aygıtların hayatımıza girişiyle birlikte artık kaçınılmaz hale gelen ve bence ERP uygulamalarının en zayıf yönü olan arayüz probleminde atıldı. GUI ve web dynpro asla yeni nesil bir uygulama ekranı olamazdı. Fiori adlı arayüzle birlikte SAP UI5 teknolojisine geçerek geniş kataloglar yardımıyla üstün grafiklendirme becerileri kazanıldı. SAP uygulamaları artık platform bağımsız çalışabilir hale geldi ve estetik ve yeni fonksiyonlara sahip bir görünüm kazandı. Böylece SAP artık yeni nesile hitap edebilecek uygulama ekranlarına sahip oldu.
Arayüz ve altyapı düzenlemelerinin tamamlanması SAP için güzel bir fırsat oldu ERP uygulaması olan ECC 6.0 üzerinde geleceğine devam etmektense artık bu teknolojilerle yeni bir ürün ile yeni bir geleceğe gidebilirdi. Çünkü ECC 6.0 ürünü modüler yapıyla inşa edilmiş ve bu geçmişten geldiği için parçalarla bir arada tutuluyordu. ECC 6.0 sistemlerde vakit geçirenler sistemlerin yazılım bileşeni (software component) adı verilen belirli bir modül grubunu temsil eden (SAP_LOG, SAP_FI, SAP_HR, vs) parçalardan oluştuğunu hatırlarlar. Bu parçalarda oluşan versiyon farkları ECC 6.0 ‘da versiyon güncellemesi yapılmasını da fazlasıyla zorlaştırıyordu. Bu nedenle ECC 6.0 ile ilerlemektense yeni bir ürüne geçilmesi çok mantıklıydı.
2015 yılında SAP ECC 6.0 içerisindeki ana parçalardan (SAP_LOG, SAP_FI, SAP_HR, vs) oluşan yazılım bileşenlerini yeni ürün olan S/4 HANA içerisinde S4 Core adı altında yeni bir merkezi yazılım bileşeni (software component) haline getirildi. Böylece S/4 HANA içerisinde artık bu paket en alt zeminde ve merkezde olacak, versiyon güncellemesi yapıldığında farklı modüllerde versiyon farklılıkları oluşmayacaktı. Bu işlemi yapabilmek için bütün sistem kodlarını HANA’ya uygun hale getirmeliydi. Böylece yıllar önce kurulmuş sistem içerisindeki tüm parçaları daha düzgün bir yapıda yeniden geliştirdi. Tablolarda, programlarda ve işlem kodlarında fazlaca sadeleştirme ve değişiklik oldu. Bunlar için her versiyona özel hazırlanan sadeleştirme listeleri oluşturuldu. Çoğu işlem kodunu da Fiori arayüzüne taşımaya karar verdi. Hatta gelecek versiyonlarda artık yeni uygulamaları sıklıkla Fiori platformunda geliştireceğini açıkladı.
Yıllarca modüler yapı ile gelişen bir ürün için kolay kolay gelmeyecek olan bu fırsatı değerlendirerek S4 Core içerisinde yeni bir iskelet oluşturuldu. SAP hem kendi geliştirdiği hem de satın alma yoluyla kendi bünyesine kazandırdığı fazlaca çeşitlenmiş ERP ilişkili ürün ailesinin önemli bir kısmını S/4 HANA ürünüyle birlikte yeniden derledi ve düzenledi. Önceden farklı sunucular üzerinde çalışabilen kendini kanıtlamış iş hattına (LOB) özel modülleri (EWM, TM, vs.) S/4 HANA ile birlikte S4 Core içerisinde gömülü olarak yer almaya başladı. Böylece yeni nesil bir modül yapısına da kavuşmuş oldu. Geçmiş ürünlerde yapılan birçok entegrasyon ve eski uygulamalar da (WM, vs) böylece yol haritasından çıkarılmış oldu. Gömülü gelen bu modüller temel kullanımlarda da ücretsiz hale gelmiş oldu. Birçok modül bu yeni iskeletin üzerine seviye seviye inşa edildi. Temel olarak çözümler üç kademede gruplanmıştır. En alt katmanda SAP S/4 HANA kurumsal yönetim (Enterprise Management) yer almaktadır. Orta katmanda ise S/4 HANA İş Hattı Çözümleri (LOB Solutions) bulunmaktadır. En üst katmanda ise Süit İş Hattı Çözümleri (Suite LOB Solutions) yani farklı ürünler içerisinde bulunan çözümleri temsil etmektedir. Sektör ve iş hattına göre farklılaşan fazlaca uygulamayı S/4 HANA içerisinde bulabileceğiniz gibi, ihtiyaçlarınızın karşılanmadığı durumlarda bu konuda özelleşmiş ve S/4 HANA ile organik entegrasyonu bulunan diğer SAP ürünleri ile de destekleyebilirsiniz. Bu katmanlı yapı nedeniyle artık projelerde iş hattı bazında yapılan veri tabanındaki masum Z’li tablolar S/4 HANA içerisinde var olan ve gelecekte olacak birçok uygulamayı kullanamamanıza neden olabilir.
S/4 HANA eski ürünlere kıyasla yeni teknolojilerle özenerek hazırlanmış bir ürün olarak ortaya çıkmış oldu. Fakat hala bir konuda çekinceler vardı. SAP ERP projelerinin uzun sürede tamamlanıyor olması bu dönüşümü gerçekleştirmeyi zorlaştıracaktı. İşte tam burada, ERP uygulamaları sektöründe uzun süre büyük bir oyuncu olmanın getirdiği yıllanmış ve çeşitlenmiş deneyimleri ile de beslenerek yeni proje metodolojisi olan activate karşımıza çıkıyor. Bu yeni nesil implementasyon yaklaşımıyla birlikte artık projeler çok daha kısa sürede tamamlanabilecek ve gelecek projelerde oluşabilecek birçok risk elemine edilebilecekti. Modül bakışından tamamen kurtulup süreç yaklaşımını kabul eden S/4 HANA, endüstri bazında özelleşmiş temel süreçlerini (best practise) ilgili iş hattına (Line of Business) hızlıca ekleyebilmek için RDS çözümünü iyice geliştirdi. Son dönemde sıkça kullanılan model şirket (model company) uygulaması ile de şirketlerin temel süreçlerini karşılayan bir taslak ile projeye başlanmasını sağlamaktadır. Projelerde yıllardır müşterilerin en büyük şikâyeti olan SAP projesine dahil olamama sorununu da bu yöntemle çözmektedir. SAP uygulayıcıları ile SAP kullanıcılarını aynı sayfaya getirme becerisiyle fazlasıyla etkili olan bu yöntem ile proje takvimleri kısalmakta ve müşterilerin ilk fazlarından itibaren SAP farkındalığını artırmaktadır.
Proje takvimlerini kısaltmak için geçilen activate yöntemine başlayabilmek için hazır bir sistem üzerinden temel süreçlere ait uygulamaların gösterilmesi gerekmektedir. Bu demo sistemin hazır edilebilmesi için de sunucu ve kurulum sorunlarının çözülmesi gerekmektedir. Malum bu kadar kalabalık modüllerden oluşan S4 Core çekirdeği varken hangi modüllerin ve hangi süreçlerin ne derinlikte kullanılabileceğini ilk günden ön görmek de pek mümkün değil. Bu nedenle sunucu yatırımı yapmak böyle bir faz için hiç gerçekçi değildir. Bu aşamada da SAP artık müşterilerin sunucu yatırımı yapıp değişen mimariye göre bunu yönetmesi yerine, bulut üzerinden bir kurulumla proje ilk fazını tecrübe etmelerini ve teknik problemler yerine iş süreçlerinin başarıyla uygulanmasına odaklanmalarını beklemektedir. Bulut çözümünü kullanan müşterilerin versiyon güncellemeleri esnasında teknik sorumluluklarının azalması da ciddi bir kazanımdır.
Bilişim dünyasında başarıların basit ve etkili uygulayabilme becerisiyle doğrudan ilişkili olduğunu hepimiz biliyoruz. Gelecek S/4 HANA projelerinde her farklılıkta bir geliştirme yapılması yerine SAP store ve innovation hub gibi platformlarda dünyanın dört bir yanında başarıyla kullanılan uygulamaları sistemlere hızlıca yükleme modelini de başlatmıştır. Artık geliştirmelerde niceliğin varlık gösteremeyeceği, nitelikli geliştirmelerin ise ön planda olacağı bir döneme girmiş bulunmaktayız.
S/4 HANA ile birlikte danışmanlık tarafında ciddi değişimler bekliyorum. Gerçekleştirme fazında artık sadece bir modüle ait teknik ve fonksiyonel beceriler yeterli olmayacak, birden fazla modüle ait süreçlerin (LOB) akışı hakkında bilgi sahibi olan ve sektör bazında karşılaşılan sorunların tecrübesiyle harmanlanmış danışmanların da ekip içerisinde bulunmasının büyük bir değer katacağına inanıyorum. Geliştirmecilere Java veya Python üzerinde de görevler düşecektir.
S/4 HANA ile dijtal dönüşümü tüm yönlerinde başarıyla uygulayabilmek zor fakat başarılı bir projedeki kazanımlar düşünüldüğünde bu çabaya fazlasıyla değer. Aksi halde birkaç yıl sonra yeniden bir S/4 HANA projesi yapma riskiyle karşı karşıya kalınacaktır. Bu yüzden doğru yöntemlerle, gerçekçi takvimlendirilerek, doğru odaklar üzerinden yapılan projelerin asıl kazanımı getireceğini söyleyebilirim.
Yazım uzadığı için burada değinme fırsatı bulamadığım diğer gelişmeleri SAP ücretsiz olarak kamuoyuna açık şekilde paylaşmaktadır. Yeniden fırsat bulabildiğimde SAP gelecek yol haritası hakkında da bir yazı hazırlayacağım.
Sizler de görüşlerinizi ve tecrübelerinizi benimle paylaşabilirsiniz. Yeniden görüşünceye dek, hoşcakalın!
Linkedin'de Aç